REENKARNASYON VE CİNCİLİK

REENKARNASYON VE CİNCİLİK

Ben, “ALLAH” isminin anlamını ve “İSLAM DİNİ”ni, hakkımda takdir olunan kadarıyla açıklamak için çalışıyorum… “Müslümanlığın” savunucusu değilim!..

Ben de dahil, müslümanlardaki anlayış yanlışlarından, yorum hatalarından doğan isabetsiz düşünce va davranışların hiç biri “İslam Dini”ni bağlamaz!.

“Allah”ın yaratmış olduğu evrensel sistem ve düzene yani “İslam Dini”ne göre, her birim içinde olduğu yapının, özelliklerin ve ortaya koyduğu davranışın sonuçlarını yaşayacaktır!..

Mâzeretin kesinlikle geçerliliği yoktur!.

Sistemin işleyişinde duygusallığa asla yer yoktur!.

Geçen geçmiştir; geçmişin telâfisi ise hiç bir şekilde mümkün değildir; ancak içinde bulunduğunuz anı değerlendirebilirsiniz!. Sistemde asla geri dönüş yoktur!. Hele ölüm adı verilen olayla bu bedeni terkedip; “ruh” adı verilen, beyninizin ürettiği yeni bedenle, kabir âlemi veya berzah denen boyutta yaşama başladıktan sonra; tekrar dünyaya geri gelip yeniden bir bedene girerek tekâmül edileceğini sanmak çok önemli bir yanılgıdır!. Çünkü yaşam hep ileriye gitmektedir; hiç geri dönüş yoktur!.

Reenkarnasyon niçin geçerli değildir?…

Ruh, dün de açıkladığım gibi, geçmişte, ezelde bir yerlerde yaratılmış da sonra gelip bu bedene girecek olan bir şey değildir ki; daha sonra da tekrar geri dönüp başka bir bedene girsin!.

Varolan her insanın beyni, ana rahminde 120. günden başlıyarak tüm yaşamı boyunca kendi ruhunu inşâ eder!.. Bu yüzden de, ölümle bir bedenden ayrılan ruhun, başka bir boş beden bulup onun içine girmesi, diye bir şeyden bahsedilemez!…

Ruhun tekâmül amacıyla yeniden dünyaya dönerek bedenlenmesi görüşü tamamiyle ta Şamanlıktan, Göktürk`lükten gelen, göktanrı ve yerde de bizler anlayışından kaynaklanan, madde ve ruh ikilemi ile yaşamı değerlendirmekten, yani dualizmden; ve dahi bedenleri yöneten ruhlar varsayımından doğan görüştür!.

Ne ruh dünyaya tekâmül için geri gelme şansına sahiptir, ne de ruhlarla görüşülür!… Ne de uzayın derinliklerinden gelmiş canlılar vardır bizim gibi bedenli, ki onlarla görüşülebilsin!… Ve ne de, ben filanca evliyânın ruhuyum, diyerek insanlara görünen, konuşan varlıkların gerçektenliği!.

“RUH İNSAN CİN” isimli l970 yılında yayınladığımız, bu konuda kaynak kabul edilen kitapta bu olayları çok detaylı bir şekilde açıklamıştık…

Çeşitli isimler ve görüntüler altında insanların bazılarına kendilerini tanıtan ve “cin” adıyla da bilinen şeytanlar, özellikleri gereği insanlara hükmetmek isterler!. Bu vasıfları dolayısıyla da Kur`ân-ı Kerim’de onlara “şeytan” denilmiştir!.

Şeytan denen bu cinler, insanları kandırmak için her kılığa, sûrete bürünüp kendilerini uzaylı, evliya ve hatta peygamber diye tanıtarak; önce birini kendilerine tâbi kılarlar, sonra da ona inanan binlerce saf iyiniyetli insanı!.. Oluşturdukları en önemli itikadî sapma reenkarnasyon fikridir… Cin tabanlı hemen her bilgi kaynağında bu görülür!

Falcılığın her türünün esası tamamiyle cinciliğe dayanır!.. Medyum, cinlere aracılık edenlere, cincilere denir. Konunun detayları da adıgeçen kitabımızdadır.

Büyülerin pekçoğunun oluşumunda bu şeytanların katkısı vardır!.. Bunlardan korunmak için en tesirli şey, bizim bildiğimiz kadarıyla, pek çok defa denenmiş olan şu Kur`ân-ı Kerîm’in öğrettiği duadır:

“Rabbî innî messeniyeş şeytanu binusbin ve azâb.. Rabbî euzü bike min hemezatiş şeyatıyni ve euzü bike rabbi en yahdurun” (Sâd:41; Müminun:97/98)

Bu konuda sıkıntıları, korkuları olanlar bu duayı günün içinde 200-300 defa okurlarsa umarım çok büyük fayda görürler… Sadece korunma amacıyla sabah akşam 20`şer veya 40`ar defa okumanın bürük faydası olur..

Şeytan denen bu cinlerle ilişki her ne kadar dünyada insanlara geçici bazı menfaatler sağlasa da, kişilerde oluşturulan çok önemli itikadî sapmalar yüzünden ölümötesi yaşama dönük pek büyük kayıplar oluşur!

Cinlerin insanlara yaptığı en büyük düşmanlık ise, sürekli olarak, her birine, bir diğeriyle uğraşmayı telkin etmeleridir!..

Oysa insan, başkasıyla uğraşağı vakti, kendine dönük değerlendirse; ölümötesi yaşamda çok daha kazançlı olur!.

Kur`ân, şeytan denen bu cinler için “düşmanınızdır” diyor!. Değerlendirme sizin!

Ölümötesi yaşam deyip duruyoruz… Nasıldır bu yaşam?…